DEM Parti’den Abdullah Öcalan açıklaması: AKP iktidarı, görüşmeleri engelleyip oyalama siyaseti yürütüyor

“`html

DEM Parti, yaptığı açıklamada, siyasi heyetlerin, avukatların ve ailesinin PKK terör örgütü başı Abdullah Öcalan ile görüşmesinin sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, “AKP hükümeti, hukuksuzlukların sona ereceğine dair tüm çağrılara rağmen, bir yandan bu beklentiyi yükseltmekte, diğer yandan yasal olan hakları engelleyerek toplumda sürekli bir belirsizlik yaratarak oyalama taktiği izlemektedir” ifadesini kullandı.

22-23 Aralık tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen DEM Parti Meclisi toplantısının sonuç bildirgesi kamuoyuna duyuruldu. Yayınlanan bildiride, Türkiye, Ortadoğu ve Suriye’deki güncel siyasi gelişmelerin ele alındığı, 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin bir yol haritası oluşturulduğu ve demokrasi ile barış mücadelesini ilerletme kararlılığının altı çizildi. Belgede şu ifadeler yer aldı:

“Ortadoğu, ciddi bir sistem krizinin merkezindedir”

“AKP’nin Suriye’de sergilediği politikalar, çözümsüzlük ve savaşı derinleştirirken, Türkiye’nin ulusal çıkarlarına zarar vermekte ve yıllardır devam eden ekonomik krizleri tetiklemektedir. Bugün Suriye’de yaşanan gelişmeler, bu durumun bir yansımasıdır. 7 Ekim 2023’te patlak veren Hamas-İsrail çatışması ve sonrasında meydana gelen Gazze işgali ile Lübnan, İran, Suriye, Yemen ve Somali’deki müdahale eylemleri, yeni bir şiddet dalgasının habercisi oldu.”

“Farklı kimlik ve inançlara yönelik saldırılar tehlikeler taşımaktadır”

Söz konusu bildiride, AKP’nin Suriye’de “Kürtlerin haklarını yok etme çabalarının” sürdüğü savunulmakta, “Atılacak her adım, Ortadoğu’daki halklara adil bir yaşam mı yoksa geçmişteki baskıcı sistemin devam mı edeceği yolunda bir sınav olacaktır. Aleviler de dahil, Suriye’deki değişik kimlik ve inanç gruplarına yapılan saldırılar ciddi riskler barındırmakta ve Suriye’nin çok kültürlü yapısının yeniden inşasına büyük engeller teşkil etmektedir. Bu konuda tüm tarafların dikkatli bir tutum sergilemesi şarttır” denildi. Ayrıca bildiride şunlar ifade edildi:

“Sahte zaferlerle kendimizi kandırmamalıyız”

“Kuzey ve Doğu Suriye’de, farklı halklar ve inanç gruplarının demokratik bir şekilde kurduğu yönetim, Türkiye için tehdit değil, aksine barışçıl bir modeldir. Yaşanan krizlerden kimse sahte zaferler çıkarmamalıdır. Gerçek zafer, Türk, Kürt ve diğer halklarla demokratik bir birliktelik sağlayarak, özgürlük ve eşitlik içinde bir arada yaşamaktır. Geçici zaferlerin sarhoşluğuna kapılmak, bu coğrafyayı ve burada yaşayan insanları belirsizlik dolu yollara sürükleyebilir.”

“Demokratikleşme için acil bir adım atılmalıdır”

Türkiye’nin demokratikleşme hedefleri ve barışı sağlaması adına, Abdullah Öcalan’a yönelik insanlık onuruna aykırı tecrit uygulamasının derhal sonlandırılması gerekmektedir. Bu tecrit, sadece hukukun ihlali değil, aynı zamanda Türkiye’nin Kürt sorununu demokratik yollarla çözme çabasını da engellemektedir. Bu gerçek, siyasi muhataplar tarafından da kabul edilmiştir.

DEM Parti olarak, Eş Genel Başkanlarımızın öncülüğünde, siyasi heyetlerin, avukatların ve ailenin Öcalan ile görüşmelerinin gerçekleştirilmesi talebini yinelemekteyiz. Bu adım, hem Kürt sorununun çözülmesi hem de Türkiye’nin toplumsal barışı için kritik bir öneme haizdir. Ancak, AKP iktidarı, bu konuda kendisine yöneltilen çağrılara rağmen, hukuksuzluğu devam ettirerek oyalama stratejileri izlemektedir. Türkiye’de Kürt sorununu ele almak ve toplumsal barışı sağlamak adına, Öcalan’ın müzakerelere katılımı tarihi bir zorunluluktur.”

“Barış çağrısını güçlendirelim”

Bildiride, “Türkiye’de hukuksuzlukların yaygınlaşmasına karşı ortak bir duruş sergileyelim. DEM Parti olarak, ülkemizin geleceğini eşitlik, özgürlük ve adalet temelinde inşa etmek isteyen herkesle birlikte durma irademizi güçlendiriyoruz. Bugün, tüm muhalefet ve toplumsal dinamiklerin geniş bir dayanışma ortaya koyabileceği bir dönemdayız. Bu noktada, tüm vicdan sahibi bireyleri ve sosyal güçleri, savaşa karşı barış taleplerini güçlendirmeye davet ediyoruz. Barış ve özgürlüğün hâkim olduğu bir gelecek için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kürt sorununu barışçıl bir şekilde çözmek, yalnızca Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun demokratikleşmesine de katkı sağlayacaktır. DEM Parti olarak, toplumsal barış ve birlikte yaşama iradesi ile bu tarihi sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Her koşulda, eşit ve özgür bir yaşamda ısrarcıyız. Mücadele azmimiz, her zamankinden daha güçlüdür.” denildi. (ANKA)

“`